Her sene yeni desenler çıkıyor karşımıza. Her sene popüler olan bir renk, her mağazada ve girdiğimiz tüm sosyal medya hesaplarında popüler olan yeni bir model.. Benim de sürekli yaptığım bir hataydı bu. En sonunda dolap karşısına geçip giyecek hiçbir şeyim yok tripleri kaçınılmaz oluyor tabi. Giyecek çok şeyin var fakat giyecek hiçbir şeyin yok!!
Sadece moda olduğu için aldığımız o elbiseler, moda olduğu için kullandığımız desenler hepsi kısa süre sonra bıkmamıza neden oluyor. Ben bunu çok düşündüm ve aslında bu şekilde inanılmaz bir alışveriş çılgınlığına düştüğümü farkettim. İşte orada dank etti. Moda olan her şeyden çok kısa sürede sıkılıyordum. Bu da daha fazla maddi gider ve zaman kaybına neden oluyordu. Aldığım yeni kararla dolabımda kullanmadığım ne varsa ayırdım. Atmaya elim gitmedi, onlara ihtiyacı olan insanlar var sonuçta düşüncesizce atamadım.
Her neyse… sadeleşmeye karar verdim.. Moda olanı değil benim her zaman kullanmak isteyeceğim parçaları almaya karar verdim. Gördüğüm her kıyafet gözümü boyamamalıydı. Nasıl olsa sıkılmam an meselesiydi. Siz hiç siyah düz bir pantolondan sıkıldınız mı? Veya beyaz basic bir T-shirtten ? İşe tam olarak bundan bahsediyorum. Hayatımda gittiğim yerleri, katıldığım aktiviteleri, iş yerimi düşünerek zamansız parçalardan oluşan bir gardırop yaratıyorum şu an kendime. Daha çok aldığım kıyafetlerin tek renk olması büyük avantaj sağlayacaktır. Düz siyah veya düz sarı bir elbisenin modasının geçecek bir tarafı yok. Çünkü beni en çok tiksindiren desen modaları oluyor genelde. Zamanın şartlarını ve ekonomisini de düşündüğümde çok mantıklı bir karar verdiğimi düşünüyorum. Nasıl olsa biz kızların aksesuar denilen gizli silahları var. Onların yardımıyla kıyafetlerimizi şık veya spor hale getirmemiz aslında çok basit. Yıllardır popülerliğinden ödün vermeyen kaz ayağı desenine de yer verdim dolabımda. Yıllardır asla eskimeyen desenlerden..
Bir de kıyafetlerimi seçerken birden fazla kombin yapabileceğimi düşündüğüm parçaları bir araya getirdim. Düşünerek alışveriş yapmamışım bu zamana kadar bunu anladım. X kişisinde gördüm çok güzeldi diyip bir hışımla alıyordum. Ama bir durup düşünmem gerekiyordu sen “X” değilsin. Senin kendi zevklerin varken neden her sene insanlar acaba bu sene en çok hangi rengi tercih edecek? diye bekleyesin.. Moda olan desen değildi, model değildi.. Benim kişiliğimi yansıtacak, üzerimdeyken kendim gibi hissedeceğim kıyafetlerdi mevzu.. O yüzden bıraktım modayı takip etmeyi. Sıkılmayacağım ama beni yansıtacak parçalar yeter bana. Kendimden sıkılacak değildim ya sonuçta 🙂 Bu sayede dolabımdaki karmaşadan kurtuldum. Kullanırım bir şekilde diye aldığım renkler yok mesela. Sadece en sevdiklerim var. Beni ben yapan renkler ve modeller…
